Gün 1 – Umut ve Kılıçların Çatışması

Yazar Brujah

Bugün yazdıklarım, aklımdan kolay kolay silinmeyecek. Lanetli bir Mind Flayer gemisinden kurtulmayı başardıktan sonra hayatta kalma mücadelemiz sadece yeni bir başlangıçmış. Gemi çakıldıktan sonra yolculuğumuz bizi bir druid köyüne, ama ondan önce de bir savaşın tam ortasına sürükledi.

Yanımda hâlâ güçlü müttefiklerim var. Armon, gözlerimin önünde hem bir kılıcın gücünü hem de adaletin hiddetini gösterdi. Bu dövüşçü, savaş alanında yalnızca kendini değil, yanındakileri de bir arada tutan bir lider gibi. Soğukkanlı ama aynı zamanda kararlı; ihtiyaç duyduğunuzda orada olacağını bilmek insana güven veriyor.

Gemiden kurtuluşumuzun ardından Lazeal ve Gölgeyürek ile tekrar buluştuk. Lazeal, Githyanki soyluluğunun ağırlığını taşırken her zamanki gibi kararlıydı; hayatta kalma mücadelesinde geri adım atmaz. Gölgeyürek, yarı-elf bir ruhban olarak sessiz ama etkili bir varlık sergiledi. Duaları, savaşa kutsal bir dokunuş katarken karanlıkla dolu bir dünyanın içinde bir ışık gibi yol gösteriyordu.

Druid köyüne yaklaştığımızda, kapıya dayanmış bir grup goblin ile karşılaştık. Köyü korumaya çalışan Tiefling mülteciler ölümüne direniyorlardı. Armon, Lazeal ve Gölgeyürek ile birlikte hemen saflarımıza katıldık ve savaşa daldık. Goblinler, düzensiz bir güç gibi görünse de sayı avantajlarını hafife almak büyük bir hata olurdu. Ancak biz, hem kılıcın hem de büyünün gücüyle üzerimize gelenleri birer birer yere serdik.

Baldur's Gate 3: When do you reach Baldur's Gate city? | Polygon

Savaştan sonra Tiefling mültecilerle konuştuğumuzda, hikâyeleri beni derinden etkiledi. Druidler, onları köyden göndermek istiyorlardı. Kendi halklarını koruma adına dışarıdan gelenleri bir tehdit olarak görüyorlardı. Zorlu bir konuşmanın ardından Tiefling lideriyle konuştuk ve onların da bir çözüm arayışında olduklarını gördük. Ancak Druidlerin kararlılığı karşısında, mültecilerin bu köyde daha fazla kalmalarına izin verilmeyeceği açıktı.

Gece çökerken kampımıza çekildik. Yolda karşılaştığımız Astarion adındaki bir adam bize katılmıştı. İlk başta nazik ve zeki biri gibi görünüyordu, ama gece boyunca garip bir huzursuzluk hissettim. Sabaha karşı Armon’un sesiyle uyandım. Astarion’un, kampta kalan birine saldırmaya çalıştığını, vampir olduğunu öğrendik. Armon, tereddütsüz bir şekilde kazığı kalbine sapladı ve onu öldürdü. Bize katılma teklifiyle gelen bir yabancının böyle bir sonla karşılaşması trajikti, ama Armon haklıydı; kampımızda böylesine bir tehlikeyi barındıramazdık.

Sabah olana kadar gözümü bile kırpmadım. Olanları düşündüm; goblinler, Tieflinglerin mücadelesi, Druidlerin tavrı ve Astarion’un ihanetinden sonra, kendimizi bir girdabın içinde bulduk. Ama bu, parazitten kurtulmak için geçmek zorunda olduğumuz bir yolculuk. Bu yolun sonunda ne bulacağımızı bilmiyorum, ama yanımdaki bu insanlara güveniyorum.

Eothelm
Nomad Rangers’ın bir üyesi ve kaderin garip bir cilvesiyle hayatta kalan bir Kolcu

Bunları okumadan gitme!

Bir Yorum Bırakın